Cumhurbaşkanı Rumen Radev, Uluslararası Kamu Medyaları Birliği’nin ilk kez Sofya’nın ev sahipliğinde düzenlenen yıllık konferansının açılışında "İfade özgürlüğü ve çoğulculuk olmadan demokrasi ve özgürlükten söz edilemez” dedi.
Cumhurbaşkanı Radev konuşmasında, günümüzün giderek kutuplaşan dünyasında geleneksel medyanın hem güven kaybıyla hem de bağımsızlığına yönelik şüphelerle karşı karşıya olduğunu vurguladı. Radev, kamu medyalarının mali baskı altında kaldığını, artan siyasi ve kurumsal etkilerle mücadele ettiğini ve çeşitli teknolojik zorluklarla yüzleştiğini söyledi.
“Gazeteciler, kamu medyalarının yeniden güçlendirilmesi ve toplumsal güvenin tesis edilmesi sürecinde ön saflarda yer almalıdır” diyen Radev, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Toplumsal manipülasyona karşı mücadelenin ilk sıralarında, ahlaki pusulası sağlam ve cesur gazeteciler bulunmalıdır. Gerçeği aramalı ve onu paylaşmalıdırlar,bu gerçek, iktidardakiler için rahatsız edici olsa bile. Susturma ve sansür baskılarına direnmeli, sansürün ‘yalanı filtreleme’ adı altında sunulduğu durumları açığa çıkarmalıdırlar.”
Cumhurbaşkanı Radev, konuşmasında kamu medyalarının mali bağımsızlığına da dikkat çekti. “Bazı durumlarda, maliye bakanları kendi hükümetleri hakkında yapılan haberleri beğenmedikleri için kamu medyasının planlanan bütçesini kesmiştir,” dedi. Radev, geçmişte kamu medyalarının genel müdürlerinin bütçe için Maliye Bakanların kapısında beklediğine de tanık olduğunu aktardı.
Konuşmasında forumun temasına atıfta bulunan Radev,
“Kendimize şu soruyu sormalıyız: Kim, fikirlerin ve argümanların kamuoyuna ulaşmasından korkuyor? Ve belki daha da acı bir soru: Halk gerçekten sizin argümanlarınızı duymak istiyor mu?” dedi.
Cumhurbaşkanı, birçok insanın artık gerçeği sosyal medyada aradığını, çünkü orada kendi “konularını, sözcülerini ve hakikatlerini” bulduğunu belirtti.
“Ne yazık ki bugün algoritmaların argümanlardan, demagojinin çoğulculuktan, sahte haberlerin ise gerçeğin yerini aldığını görüyoruz,” diyen Radev, toplumun tamamının kamu medyalarının rolünü güçlendirmesinin demokrasinin garantisi açısından kritik önem taşıdığını vurguladı.
Radev sözlerini şöyle tamamladı:
“İnsanların sizin sesinizi duyması için, medyanın da halkın sesine kulak vermesi gerekir. Gerçek gazetecilik, yalnızca en yüksek sesleri takip etmek değil, insanların kaygılarını, korkularını ve umutlarını da anlamaktır. Gerçek medya, sorunların sadece tanığı değil, çözüm arayışının da öncüsü olmalıdır. Medya hem bilgilendirmeli hem de eğitmeli; toplumun tamamı için standartları belirlemelidir.”
