 |
| Altı yıl süren Azerbaycan dönemini “dünya standartlarında spor hekimliği” olarak nitelendiriyor 📷 Boryana Dimitrova, BTA |
Hüseyinov, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın “Bulgaristan’ı Seçiyorum” girişimi kapsamında, yurtdışından ülkesine dönen Bulgar vatandaşlarının hikâyelerine yer veren BTA’ya konuştu.
Erhan Hüseyinov, Ruse “Angel Kınçev” Üniversitesi’nde fizyoterapi eğitimi aldıktan sonra 2001 yılında Tırgovişte’de Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü’nde çalışmaya başladı.
Yaklaşık bir buçuk yıllık çalışmanın ardından düşük ücretler nedeniyle yurtdışına yönelmeyi düşündü.
Türkiye’ye, orada doktor olarak çalışan kuzeninin desteğiyle gitti. İstanbul’un prestijli semtlerinden birinde özel bir klinikte çalıştı; ardından spor kulüpleriyle, futbol ve voleybol takımlarıyla ve Türkiye Kadın Milli Basketbol Takımı’yla çalıştığı başka bir merkeze geçti.
Dört yıl Türkiye’de kalan Hüseyinov, 2006’da zorunlu nedenlerle Bulgaristan’a döndü.
Tırgovişte’de ilk özel fizyoterapi kabini
Ülkesine döndükten sonra Tırgovişte’nin ilk özel fizyoterapi ve rehabilitasyon kabinini açtı.
“Dört yıl yoktum, herkes beni unutmuş gibi oldu. Özel sektörde isim çok önemlidir. Türkiye’de biriktirdiğim tüm parayı ekipmana yatırdım,” diye anlatıyor.
Bu dönemde gelecekteki eşiyle tanıştı. Aile ve iş sorumlulukları artınca 2008–2009 yıllarında ekonomik sıkıntılar nedeniyle Avusturya’ya gitmek zorunda kaldı.
Viyana’da bir yıl boyunca bir futbol takımının fizyoterapisti olarak çalıştı, boş zamanlarında başka spor kulüplerine ve Bulgar topluluğuna destek oldu.
Ancak ailesini yanına almak sandığından zor olunca Tırgovişte’ye geri döndü.
Bulgaristan’a dönüşünün ardından göz doktoru Dr. Nikolay Çakırov aracılığıyla Dr. Dimitır Taskov’un özel hastanesinde çalışma fırsatı buldu. Ona kabin sağlandı; hastane yönetiminin desteğiyle işini yeniden kurdu.
Azerbaycan’dan teklif
2015’te, Azerbaycan Ritmik Jimnastik Milli Takımı’nın başantrenörü, Tırgovişteli Mariana Vasileva tarafından teklif aldı. Kısa bir deneme sürecinin ardından Azerbaycan Jimnastik Federasyonu ile sözleşme imzaladı. Ailesi de Bakü’ye yerleşti.
Altı yıl süren Azerbaycan dönemini “dünya standartlarında spor hekimliği” olarak nitelendiriyor:
“Uluslararası düzeyde bir ekiple çalıştım. Modern tedavi yöntemlerini öğrendim, eğitimlere, seminerlere katıldım. Çok fazla tecrübe kazandım.”
Ayrıca Avrupa ve dünya şampiyonaları nedeniyle geniş bir seyahat imkânı bulduğunu, farklı kültürlerle tanışmanın hem iş hem kişisel gelişimine büyük katkı sağladığını söylüyor.
Dönüş kararı
Azerbaycan’da koşullar çok iyi olmasına rağmen ailece dönüş kararı aldılar.
“Biz göç etmedik. Biraz toparlanmak ve çocuklarımızın dünyayı görmesini sağlamak için gittik. Ama çocuklar büyüyor. Eğer birkaç yıl daha kalsaydık, geri dönüş çok zor olurdu,” diyor.
Dönüş kararını açıkladığında federasyon şaşkınlıkla karşılamış, hatta koşulları iyileştirmeyi teklif etmiş. Ancak Hüseyinov, kararın kişisel ve ailevi olduğunu belirtmiş.
Pandemi döneminde Tırgovişte’ye dönen Hüseyinov, bugüne kadar kendi kabininde çalışmayı sürdürüyor.
Yaşadığı ülkelerin çocuklar üzerindeki etkilerini şöyle anlatıyor:
“Büyük oğlum Bulgarcayı hiç unutmadı ama küçük olan ilk aylarda zorlandı. Yine de çocuklarımın geniş bir dünya görüşü oldu, diller öğrendiler. Bu benim için çok değerli.”
Dört ülkedeki deneyimine dayanarak dünyanın spor yatırımlarına büyük önem verdiğini söylüyor:
“Bir ülkenin en büyük tanıtımı spordur. Spor tesislerine ciddi yatırımlar yapılıyor ve bu yatırımlar geri dönüyor.”
Bulgaristan’da da insanların artık sağlıklarına daha çok önem verdiğini, düzenli kontrollerin ve fizik tedavinin geçmişe göre daha fazla tercih edildiğini vurguluyor.
