![]() |
| 📷 Ekaterina Hristova, BTA |
Profesör Uludere, gençlerle çalışmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirterek, profesyonel müzisyenlerin bilgi ve deneyimlerini yeni kuşaklarla paylaşmasının önemine dikkat çekti.
“Müzik, hem biz sanatçılar hem de izleyici için olumlu duygular ve düşünceler yaratır. Sahnedeki performans, sanatçının kendini ifade ettiği en önemli araçtır” dedi.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde Üflemeli Ve Vurmalı Çalgılar Anasanat Dalı Profesörü Uludere’ye göre, izleyicinin alkışı sanatçının hedefi; bu alkışlara ulaşmak ise yoğun çalışma ve disiplin gerektiriyor.
“Bir eseri sahneye en iyi şekilde taşımak, sanatçının günlük yaşamda olumsuzluklardan uzaklaşmasını sağlar. Sahne, sanatçının kendini gösterdiği kürsüdür” diye ekledi.
Profesör, Türkiye ve Bulgaristan’da çocuklarla çalışma deneyimine sahip. Sık sık Burgaz, Varna, Sofya ve Dobriç’te ustalık sınıfları düzenliyor, öğrencilerini festivallere ve yarışmalara hazırlıyor. BTA'ya konuşan Uludere,
“Çocuklar her yerde aynı. Bir çocuğun başarısı ve gözlerindeki parıltı, onun motivasyonunu gösterir. Sahne deneyimi ise bu motivasyonu pekiştirir” diye konuştu.
Her başarının uzun bir emek ve prova süreciyle geldiğini belirten Uludere, klasik müzikte performansın sezgiyle değil, öğrenme ve içselleştirme süreciyle mümkün olduğunu vurguladı. Çocuğun sahneye çıkması için önce kendine güvenmesi gerektiğini ifade eden Uludere,
“Ne kadar çok çalışırsa, o kadar kolay öğrenir ve yeni eserleri keşfetmek ister. Bu aşamaya geldiğinde çocuk müzikle adeta ‘bulaşır’ ve artık flüt çalmadan uyumaz” dedi.
Uludere, genç müzisyenlerin gelişiminde aile desteğinin de büyük önem taşıdığını belirterek, sahnedeki samimi performansın izleyici tarafından hissedildiğini ve alkışla karşılandığını söyledi.
