İstanbul - Burgas arası feribot seferleri başlıyor, işte bilet fiyatları

SON GÜNCELLEME TARİHİ | 07. 06. 2025  11:12

1989'da çöken komünist diktatörlüğün kurduğu Belene toplama kampında dün bir araya gelen mağdurlar ve yakınları, eski rejimin zulümlerini andı ve kınadı.

Tuna Nehri'nde, Belene kasabasının karşısında yer alan Persin Adası'nda 1949'da kurulan toplama kampından, kapatıldığı 1987'ye kadar 20 bine yakın rejim karşıtı geçti, yüzlercesi işkence edilerek öldürüldü.Eski diktatör Todor Jivkov'un 1989'da devrilmesinden sonra 1990'dan bu yana kampta her yıl anma törenleri düzenlenirken, mağdurlar Bulgar devletinden hala adaletin yerine getirilmesini bekliyorlar.İktidarının son yıllarında 1984-1989 yıllarında Jivkov rejiminin bu dönemde Türk ve Müslümanlara yönelik bir asimilasyon kampanyası başlatmıştı.

'En korkunç toplama kampı'

Asimilasyon kampanyası sonunda Türkiye'ye göçe zorlanan 700 bini aşkın Bulgaristan Türkü ve Müslüman, her yıl ülkenin 'en korkunç toplama kampı' olarak anılan Belene'ye gelerek diğer mağdurlar ve yakınlarıyla geçmişin acılarını hatırlıyorlar. 

 Bu yılki törene Belene kampında insanlık dışı muamelelere maruz kalan mağdurların yanı sıra, onların aileleri, insan hakları savunucuları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Törene Türkiye’nin Sofya Büyükelçisi Mehmet Saait Uyanık, Adalet Bakanı Georgi Georgiev, Savunma Bakan Yardımcısı Radostin İliev, Demokratik Güçler Birliği (SDS) partisi lideri Rumen Hrisov, GERB ve HÖH- Yeni Başlangıç milletvekilleri de hazır bulundu. Onur konuğu ise Bulgaristan Arşivler Ajansı Müdürü Doç. Mihail Gruev oldu.

Etkinliğin organizasyonu arasında yer alan Balkanlarda Adalet, Haklar, Kültür ve Dayanışma Derneği (BAHAD) de mağdurların haklarını savunarak adalet mücadelesi veriyor. Organizatörler, Bulgaristan'ı 36 yıldır yöneten çeşitli siyasi çoğunlukların, totaliter komünist rejimin binlerce kurbanının en acımasız baskı yeri olan Persin Adası'ndaki Belene Toplama Kampı'nın İkinci Yeri'ni korumak için hiçbir şey yapmadığını ve bu yerin yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu vurguluyor.

Tarihsel Anıt Yapı statüsüne dönüştürülecek

Adalet Bakanı Georgiev Belene Toplama Kampı'nın tarihte izi bırakarak, gelecek kuşaklara aktarılması ve gösterilmesi için bina statüsünün "tarihsel anıt yapı" olarak değiştirilmesi yönünde girişime başlattıklarını söyledi. 

"Adalet Bakanlığı, yedi yıllık gecikmeye rağmen birkaç hafta önce, eski Belene toplama kampına tarihi anıt mekanı olarak gerekli statünün verilmesi için Kültür Bakanlığı nezdinde yürütülen prosedürü ilerletmek amacıyla gerekli adımları attı. Çevre ve Sular Bakanlığı ile de görüşmeler sürüyor" açıklamasında bulundu.

Belene kasabasının karşısında yer alan Persin Adası

Bulgaristan Arşivler Ajansı Müdürü Doç. Mihail Gruev, ise bu mekanın , öğretmenlerin öğrencilerine, profesörlerin öğrencilerine rehberlik edebileceği, binlerce vatandaşın, burada kemiklerini bırakanların anısına çiçek bırakabileceği bir yer olması gerektiğini sözlerine ekledi. Gruev sözlerin devamında şunları söyledi,

"Bardak yarı boş ama dolmaya başlıyor, çünkü her yıl buraya bu kadar daha çok insanın gelmesi, onların unutmaya hazır olmadıklarının ve bu hatıranın korunması gerektiğinin kanıtıdır" dedi.

İstanbul'dan gelen Belene mağduru Mehmet Adem, yaşadığı acı dolu günleri unutamayacağını belirterek, burada 24 yaşında kampa getirildiğini söyledi. Preslav'ın (şimdiki Veliki Preslav) postane müdürü olduğu dönemde, bir iş toplantısı sırasında tutuklandığını ve 1.5 yıl burada tutsak kaldığını dile getirdi.  Burada kaldığı süre zarfında sadece üç ayda bir mektup yazmalarına izin verildiğini söyledi. İlk defa 2017 yılında buradaki anma törenine katıldı,  o zamandan beri her yıl geliyor.

Başka Belene mağduru yakını Nesrin Filiz babasının burada 14 ay burada hapiste kaldığını belirterek, 

     "Çok zor şartlarda yaşıyorlardı, kendilerine yemek verilmiyordu, cuma günleri sadece tuz ve bir parça ekmek veriliyordu. Açlık grevi düzenlediler, her zaman sorgulamalar ve işkenceler görmüşler" dedi.