![]() |
| Dobriç’in yanı sıra Varna ve çevre yerleşimlerden gelen ziyaretçilerle yoğun ilgi gördü |
Etkinlikte Türk kahvesinin tarihine ilişkin bilgi veren dernek eğitmeni Vicdan Mustafova, içeceğin Osmanlı topraklarına 14–15. yüzyıllarda Yemen’den geldiğine dair güçlü rivayetler bulunduğunu belirtti. Mustafova, kahvenin Sultan Süleyman döneminde saray mutfağına girdiğini, burada ilk kez çok ince öğütülüp bakır cezvede kısık ateşte pişirildiğini ve bu yöntemin Türk kahvesine özgü köpük ve yoğun aromayı ortaya çıkardığını söyledi.
İlk yıllarda tadının acı bulunması nedeniyle kahvenin lokum eşliğinde servis edildiğini aktaran Mustafova, bu geleneğin günümüze kadar değişmeden ulaştığını vurguladı.
![]() |
| Vicdan Mustafova, ilk yıllarda tadının acı bulunması nedeniyle kahvenin lokum eşliğinde servis edildiğini aktardı 📷 Pavlina Jivkova, BTA |
“Türk kahvesi, yalnızca bir içecek değil; insanların buluştuğu, sohbet ettiği ve bağ kurduğu bir kültürdür. ‘Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır’ sözü bu geleneği en iyi özetleyen ifadedir,” diyen Mustafova, etkinliğin Dobriç’in yanı sıra Varna ve çevre yerleşimlerden gelen ziyaretçilerle yoğun ilgi gördüğünü kaydetti.
Mustafova, amaçlarının Türk kahvesinin yaşayan bir kültürel miras olduğunu göstermek ve bu geleneğin toplumsal hafızadaki yerini hatırlatmak olduğunu sözlerine ekledi.

